Used to ile Geçmiş Alışkanlıkları Anlatma

Introduction to Used to

İngilizcede “used to” ifadesi, geçmişte sıkça tekrarlanan eylemleri veya alışkanlıkları anlatmak için kullanılan bir yapıdır. Bu yapı, günümüzde geçerliliği olmayan durumları güzel bir şekilde ifade etmeye yarar. Öğrenirken pek çok dil öğrencisinin zorlandığı konulardan biri olan “used to”, uygun bir şekilde kullanıldığında dil becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.

Past tense kullanarak geçmişe dair bir olay veya durumu açıklamak için sıkça kullanılan bu yapı, aynı zamanda konuşma sırasında daha akıcı ve doğal bir dil kullanmayı sağlar. Yazım sırasında bu yapı, özellikle geçmiş alışkanlıkları anımsatmak için etkili bir yoldur.

Bu yazıda, “used to” ifadesinin kullanımını, olumlu ve olumsuz cümle örnekleriyle, sorularla ve farklı bağlamlarda açıklayacağız. Öğrenciler, profesyoneller ve akademisyenler için faydalı olacak pek çok örneği içerecektir.

Used to Kullanım Kuralları

İngilizcede “used to” ifadesinin kullanımı için bazı temel kurallar mevcuttur. Öncelikle, bu yapı, geçmişte düzenli olarak yapılan bir eylemi ifade eden bir kalıptır. Kullanım formülü ise şu şekilde belirlenmiştir: Subject + used to + base form of the verb. Örneğin: “I used to go to the gym every Friday” (Her Cuma spor salonuna giderdim).

Özellikle belirli bir zaman diliminde sıkça yapılan aktiviteleri ifade etmek için tercih edilen bu yapı, aynı zamanda bu eylemlerin artık yapılmadığını belirtmek için de kullanılır. Yani geçmişte bir alışkanlık veya durum belirlendikten sonra, şu anda geçerli olmayacağını vurgular.

Örnek cümleler ile bu yapıyı pekiştirelim:

  • I used to play soccer every weekend. (Her hafta sonu futbol oynardım.)
  • She used to live in New York. (O, eskiden New York’ta yaşıyordu.)
  • We used to visit that museum regularly. (O müzeyi düzenli olarak ziyaret ederdik.)

Olumsuz Cümlelerde Used to Kullanımı

Olumsuz cümlelerde “used to” kalıbının kullanımı, bir eylemin geçmişte asla gerçekleşmediğini belirtmek amacıyla gerçekleştirilir. Bu durumda “did not” ifadesi (kısaca “didn’t”) kullanılır. Kullanım formülü: Subject + didn’t use to + base form of the verb.

Örnek cümleler verelim:

  • I didn’t use to like coffee. (Kahveyi sevmezdim.)
  • She didn’t use to play the violin. (O, keman çalmazdı.)
  • They didn’t use to go camping. (Onlar kamp yapmazdı.)

Bu yapılar, geçmişte belirli durumların veya alışkanlıkların geçerli olmadığı durumları ifade eder.

Soru Cümlelerinde Used to Kullanımı

Soru cümlelerinde “used to” kullanarak, geçmişteki alışkanlıklar veya durumlar hakkında bilgi almak mümkündür. Soru cümlelerde “did” yardımcı fiili ile birlikte “used to” ifadesi kullanılır. Kullanım formülü: Did + subject + use to + base form of the verb?

Örnek cümleler ile bu kullanım daha net bir şekilde anlaşılabilir:

  • Did you use to play basketball? (Basketbol oynar mıydın?)
  • Did she use to travel a lot? (O, çok seyahat eder miydi?)
  • Did they use to live abroad? (Yurt dışında mı yaşıyorlardı?)

Geçmişteki Alışkanlıkların Değişimi

“Used to” yapısı, geçmişteki alışkanlıkların zamanla nasıl değiştiğini ifade etmek için de sıklıkla kullanılır. Bir alışkanlık sona erdiği zaman, yerine yeni bir alışkanlık alınmış olabileceğini belirtmek için bu yapıdan yararlanırız. Örnek olarak:

  • I used to drink soda, but now I prefer water. (Eskiden gazoz içerdim, ama şimdi suyu tercih ediyorum.)
  • She used to work in an office, but now she’s a freelancer. (Eskiden bir ofiste çalışıyordu, ama şimdi serbest çalışıyor.)
  • They used to take vacations in the summer, but now they prefer winter trips. (Eskiden yazın tatil yaparlardı, ama şimdi kış seyahatlerini tercih ediyorlar.)

Bu tür yapılar, kişinin geçmişteki alışkanlıklarını ve bunların nasıl değiştiğini gösterir.

Used to ve Being Used To

“Used to” kalıbı ile “being used to” ifadesi sıkça karıştırılabilir. “Being used to”, mevcut duruma alışkın olma ya da o duruma adapte olma anlamına gelir. Örnek olarak:

  • I am used to waking up early. (Erken kalkmaya alışkınım.)
  • She is used to the noise of the city. (Şehirdeki gürültüye alışkın.)

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, “used to” ifadesinin geçmişteki durumu belirtirken, “being used to” ifadesinin bugünkü durumu ifade ettiğidir.

Get Used to İfadesi

“Get used to” ifadesi ise yeni bir duruma uyum sağlamayı ifade eder. Yeni bir alışkanlık edinme sürecini anlatırken bu yapı kullanılır:

  • It took me some time to get used to my new job. (Yeni işime alışmak biraz zaman aldı.)
  • They will get used to the new environment eventually. (Sonunda yeni ortama alışacaklar.)

Bu yapı, kişinin bir duruma alışma sürecini ifade ederken oldukça işlevseldir.

Sonuç

Yazımıza genel bir bakış yapacak olursak, “used to” ifadesi, geçmiş alışkanlıklar ve durumlar hakkında bilgi verirken etkili bir dil aracı olarak öne çıkmaktadır. Öğrenciler, profesyoneller ve akademisyenler için önem taşıyan bu yapı, İngilizce konuşmanın ve yazmanın temel unsurlarından biridir. Olumlu, olumsuz ve soru cümleleri ile birlikte kullanıldığında dil becerilerini geliştirmek için büyük katkı sağlar.

Umarım bu makale, “used to” kullanımında daha fazla anlayış kazanmanıza ve bu yapıyı etkili bir şekilde uygulamanıza yardımcı olur. Geçmişteki alışkanlıklarınızı ve durumlarınızı anlatırken kullanabileceğiniz bu ifadeyi unutmamanız önemlidir.

Scroll to Top