“Should” ve “Shouldn’t” Nedir?
İngilizcede “should” ve “shouldn’t”, öneri, tavsiye veya beklentileri ifade etmek için kullanılan modal fiillerdir. Should kelimesi, bir şeyin yapılmasının iyi olduğunu belirtirken, shouldn’t ise bir şeyin yapılmaması gerektiğini ifade eder. Genel olarak, bu iki yapı zorunluluk değil, öneri ve tavsiye anlamı taşır.
Türkçede “-meli/-malı” ekine benzer bir yapı sunan should, daha hafif bir dil ile karşıdakine tavsiyede bulunmak için kullanılır. Örneğin, “You should study for the exam” (Sınav için çalışmalısın) derken, kişinin çalışmasının faydalı olacağı vurgulanır, ama zorunlu değildir.
Bu yapıların temel kullanımları şu şekildedir: Olumlu cümlelerde should, ardından gelmesi gereken fiil ise bare infinitive (fiilin yalın hali) olarak ifade edilir. Örneğin, “You should call your friend” (Arkadaşını aramalısın) gibi cümlelerde olduğu gibi.
Should ve Shouldn’t Uygulama Alanları
Should ve shouldn’t cümleleri genellikle öneri veya tavsiye verme amacıyla kullanılır. Bir olayı olumlu veya olumsuz bir biçimde ifade edebiliriz. Örneğin; “She should eat more vegetables” (Daha çok sebze yemesi gerek) derken, sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemiş oluyoruz. Öte yandan, “You shouldn’t eat too much sugar” (Çok fazla şeker yememelisin) diyerek, olumsuz bir durumun önüne geçmek için bir tavsiye vermiş oluyoruz.
Bu ifadeler ayrıca gelecek beklentileri ile ilgili cümlelerde de sıklıkla kullanılır. “The train shouldn’t be late” (Trenin geç kalmaması gerek) cümlesinde olduğu gibi, beklenen bir durumdan bahsetmektedir.
Genel olarak, should olumlu cümlelerde, shouldn’t ise olumsuz durumlarda kullanıldığı için, kullanıcıların bu yapıları ayırmasını kolaylaştırır. Ayrıca, bu yapıların soru cümleleri oluşturmadaki basitliği de dikkate değerdir; örneğin, “Should we go now?” (Şimdi gitmeli miyiz?) gibi.
Should ve Shouldn’t ile İfade Edilen Öneriler
Öneri ifade etmek için kullanılan should, çoğu zaman öznenin kişisel görüşü ve tavsiyeleri temel alınarak cümle yapısında yer alır. Örnek vermek gerekirse, “You should see a doctor if you feel unwell” (Kendini kötü hissediyorsan bir doktora görünmelisin) cümlesi, durumun önemine işaret ederken, doğrudan tavsiye içermektedir. Bu tür örneklerle, dil bilgisi kurallarının daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.
Olumsuz durumda kullanılan shouldn’t ise, daha dikkatli olunması gereken durumları vurgulamak için etkili bir yapıdır. “You shouldn’t ignore the doctor’s advice” (Doktor tavsiyesini görmezden gelmemelisin) örneği, önerilen eylemin önemini belirtmektedir.
Zaman zaman geçmiş durumlar için de kullanılırlar. Örneğin, “You should have called me earlier” (Daha önce beni aramalıydın) cümlesi, geçmişteki bir hata veya pişmanlığı ifade eden bir yapıdır ve bu, “should” kelimesinin gücünü ve anlamını daha da artırmaktadır.
Sık Yapılan Hatalar ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
İngilizce öğreniminde sıkça karşılaşılan hatalardan biri, should ve must yapılarının karıştırılmasıdır. Must, zorunluluk ifade ederken, should daha çok öneri içerir. Örneğin, “You must go to the meeting” (Toplantıya gitmelisin) cümlesi, zorunluluğu ifade ederken, “You should attend the meeting” (Toplantıya katılmalısın) ifadesi, katılımın faydalı olabileceğini belirtir.
Another common mistake is using should in inappropriate contexts. For example, giving a command such as “You should submit your report” can sound less assertive than saying “You must submit your report.” Understanding when to use these modal verbs correctly is crucial for effective communication.
In summary, while should and shouldn’t serve as excellent tools for recommendations, the context in which they are used greatly influences their meaning and impact. Therefore, learners are encouraged to practice their usage through various scenarios to gain proficiency.
Should ve Shouldn’t Üzerine Test
Şimdi, öğrendiklerinizi pekiştirmek için bir test yapalım. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yere uygun olan should veya shouldn’t kelimelerini yerleştirin:
- You ___ eat so much junk food. (Should/Shouldn’t)
- She ___ apologize for being late. (Should/Shouldn’t)
- We ___ forget to send the invitation. (Should/Shouldn’t)
- If it rains, you ___ take an umbrella. (Should/Shouldn’t)
Yanıtlarınızı kontrol edin:
- You shouldn’t eat so much junk food.
- She should apologize for being late.
- We shouldn’t forget to send the invitation.
- If it rains, you should take an umbrella.
Yukarıdaki test, should ve shouldn’t yapılarının günlük hayatta nasıl kullanılabileceğine dair pratik yapma imkanı sunar. Yeterince pratik yapmak, dil yeterliliğinizi artıracaktır.
Sonuç
In conclusion, understanding the usage of should and shouldn’t allows learners to express recommendations and expectations in English effectively. Through various examples and practices, you can confidently use these modal verbs in both written and spoken contexts. Regular use of these structures in conversations can also enhance your fluency and overall communication skills.