Savunma dilekçesi, bir idari makam tarafından savcılığa veya mahkemeye intikal ettirilmek üzere şikâyet konusu olabilecek bir fiil nedeniyle şüpheli veya sanık sıfatı ile ifade vermek üzere çağrılan kişilerin, kendileri hakkında yürütülen soruşturma veya kovuşturma kapsamında savunmalarını yapmak üzere yazdıkları dilekçedir. Sanığın, sanık sıfatıyla yargılamaya tabi tutulması halinde, bu kez savunma dilekçesi yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebi dilekçesi, itiraz dilekçesi, temyiz dilekçesi gibi farklı dilekçe türleri yazması gerekecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinin birinci fıkrasında savunmanın içeriği düzenlenmiştir. Buna göre, sanığın kendisini savunma hakkı vardır ve bu hak, kendisiyle ilgili her aşamada kullanılır. Savunmanın geniş anlamı ile ifade hakkı olduğu da düşünüldüğünde sanığın, kendisiyle ilgili tüm aşamalarda, özellikle de mahkemede son söz hakkını kullanması da savunmanın kapsamına girmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinin ikinci fıkrasında ise “savunmanın” kime ait olduğu belirtilmiştir. Buna göre, “savunma” sanığa aittir ve başkasına devredilemez. Ancak sanık istemi ve kabulüyle bir avukata vekalet vererek, kendisini temsil etmesini sağlayabilir. Yani avukatın yaptığı her şey, sanığın iradesiyle kabul edilen ve ondan devredilmeyen savunma hakkının kapsamına girer. Sanığın kendisi veya bir başkası tarafından yapılan her türlü ifade, yazılı veya sözlü beyan ve itirazlar, savunmanın kapsamına girer.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 149. maddesinde ise sanığın ifade vermekten kaçınma hakkı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, suçla bağlantılı olarak kendisi, eşi veya yakınlarının aleyhine delil oluşturacak şekilde ifade vermekten sanık veya şüphelinin kaçınabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinde “sanığın ifadesi” düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sanık hakkında suç isnat eden bir kamu davası açıldığında ve sanığın kimliği belirlendiğinde, mümkünse tutuklandığında veya yakalandığında ifadesi alınır. Bu aşamada sanık hakları hatırlatılarak ifadesinin alınacağına dair güvence verilmesi gerekir. Bu bağlamda kamu davası açılmadan önceki aşamada alınan ifadelere “şüpheli ifadesi”, kamu davasının açılmasından sonraki aşamada alınan ifadelere ise “sanık ifadesi” denir.
Savunma Dilekçesi Nedir?
Savunma dilekçesi, bir idari makam tarafından savcılığa veya mahkemeye intikal ettirilmek üzere şikâyet konusu olabilecek bir fiil nedeniyle şüpheli veya sanık sıfatı ile ifade vermek üzere çağrılan kişilerin, kendileri hakkında yürütülen soruşturma veya kovuşturma kapsamında savunmalarını yapmak üzere yazdıkları dilekçedir. Sanığın, sanık sıfatıyla yargılamaya tabi tutulması halinde, bu kez savunma dilekçesi yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebi dilekçesi, itiraz dilekçesi, temyiz dilekçesi gibi farklı dilekçe türleri yazması gerekecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinin birinci fıkrasında savunmanın içeriği düzenlenmiştir. Buna göre, sanığın kendisini savunma hakkı vardır ve bu hak, kendisiyle ilgili her aşamada kullanılır. Savunmanın geniş anlamı ile ifade hakkı olduğu da düşünüldüğünde sanığın, kendisiyle ilgili tüm aşamalarda, özellikle de mahkemede son söz hakkını kullanması da savunmanın kapsamına girmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinin ikinci fıkrasında ise “savunmanın” kime ait olduğu belirtilmiştir. Buna göre, “savunma” sanığa aittir ve başkasına devredilemez. Ancak sanık istemi ve kabulüyle bir avukata vekalet vererek, kendisini temsil etmesini sağlayabilir. Yani avukatın yaptığı her şey, sanığın iradesiyle kabul edilen ve ondan devredilmeyen savunma hakkının kapsamına girer. Sanığın kendisi veya bir başkası tarafından yapılan her türlü ifade, yazılı veya sözlü beyan ve itirazlar, savunmanın kapsamına girer.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 149. maddesinde ise sanığın ifade vermekten kaçınma hakkı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, suçla bağlantılı olarak kendisi, eşi veya yakınlarının aleyhine delil oluşturacak şekilde ifade vermekten sanık veya şüphelinin kaçınabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinde “sanığın ifadesi” düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sanık hakkında suç isnat eden bir kamu davası açıldığında ve sanığın kimliği belirlendiğinde, mümkünse tutuklandığında veya yakalandığında ifadesi alınır. Bu aşamada sanık hakları hatırlatılarak ifadesinin alınacağına dair güvence verilmesi gerekir. Bu bağlamda kamu davası açılmadan önceki aşamada alınan ifadelere “şüpheli ifadesi”, kamu davasının açılmasından sonraki aşamada alınan ifadelere ise “sanık ifadesi” denir.
Savunma Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Savunma dilekçesinin yazımında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır:
- Dilekçe başlığı: Dilekçe başlığında bağlı bulunulan mahkemenin adı yazılmalıdır. Örneğin; “ANKARA 6.AĞIR CEZA MAHKEMESİNE” şeklinde başlanabilir.
- Tarih: Dilekçe tarihi yazılır.
- Savunan kısmı: Burada şüpheli ya da sanığın kimlik bilgileri yazılmalıdır.
- Konu kısmı: Konu kısmında “Savunmamızdır” şeklinde ifade yer alabilir.
- Dilekçenin içeriği: Dilekçenin içeriğinde şüpheli ya da sanığın ifadeleri yer alır.
- Dilekçenin alt kısmı: Alt kısımda şüpheli ya da sanığın imzası bulunur.
- Eki: Dilekçeye ek olarak ekler konulabilir.
Savunma Dilekçesi Örnek
Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesine
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih ve … sayılı iddianamesi ile … suçundan Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya ilişkin olarak aşağıdaki gibi savunmamızı sunuyoruz:
…
Saygılarımızla…
Şüpheli – Sanık
Tarih – İmza
Savunma Dilekçelerinde Bulunan Kelimeler
Savunma dilekçelerinde kullanılan bazı özel kelimeler bulunmaktadır:
- Tahliye: Tutuklu olan kişinin serbest bırakılması anlamına gelir.
- Cebri icra: Zorla icra anlamındadır.
- İzale: Ortadan kaldırmak demektir.
- Mazaret: Mazeret anlamındadır.
- Vekalet: Başkasının adına iş yapabilme yetkisidir.