Meddi Müteşabih Nedir? 10 Örnek ile Anlatımı

Meddi müteşabih terimi, bir şeyin bir diğerine benzemesi anlamında kullanılan bir tabirdir. Bu terim genel anlamda ayetlerin benzerliği, içerik ve anlam olarak örtüşmesi anlamına gelir. Daha spesifik anlamda ise hadislerde açıkça belirtilmiş olan “müteşabih” olan ayetlerin Kur’an’ın geri kalanından ayrı bir yerde yer alması anlamına gelir.

Kur’an’ın bazı ayetleri benzerlik içerdiği için “meddi müteşabih” olarak anılır. Meddi müteşabih olan ayetlerin anlamı kesin olarak bilinmez. Ancak meddi müteşabih ayetlerin geneli hakkında bir bilgiye sahip olmak mümkündür. Fakat bu konuda ihtilaf etmek veya farklı görüşler öne sürmek, Kuran’ın bütünü açısından da bir sorun teşkil etmez.

Meddi müteşabih konusunu daha iyi anlamak için mededi ile müteşabih kelimelerinin anlamını bilmek gerekir. Meddi kelimesinin anlamı, “bir şeyin uzantısı olmak” veya “bir şeyin sonu” anlamına gelir. Bu kelimenin türevlerinden olan “med” kelimesi ise “bir şeyin kendisinden uzaklaşması” anlamına gelir. Yani med kelimesi bir şeyin, bambaşka bir yere veya noktaya gitmesi demektir.

Müteşabih kelimesi ise “bir şeyin benzemesi” anlamına gelir. TDK’ya göre bu kelimenin kökü “şebeh”tir. Bu kökten türemiş olan “şebih” kelimesinin anlamı ise “bir şeye benzemek”tir. Bu kelimenin çoğulu olan “müteşabih”, benzer olanlar anlamına gelir.

Bu iki kelimenin birleşimi olan “meddi müteşabih” ifadesi de kendi içinde iki farklı anlam taşır: 1) Ayetlerin birbirine benzemesi ve 2) Herhangi bir nesnenin özünün başka bir nesnenin özünden ayrılmasıdır.

Kuran’ın bir bütün olarak anlaşılabilmesi için, anlaşılması zor olan ve müteşabih olan ayetlerin de bilinmesi gerekir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta; müteşabih olan ayetlerin mecaz içeriyor olmasıdır. Yani bu ayetler gerçekte anlatıldığı gibi değil, sembolik ve mecazi olarak anlatılır.

Her ne kadar Kuran’ın müteşabih ayetlerinin gizli ve sembolik bir anlamı olsa da bu ayetlerin manası yine de vardır. Bu manayı çözebilmek için ise meddi müteşabih olan ayetlerin genelini ve onları içeren sureleri iyi bilmek gerekir.

Meddi Müteşabih Nedir?

Meddi müteşabih, genel anlamıyla bir şeyin diğerine benzemesi demektir. Kur’an’da bazen birbirine benzer, örtüşen ve aynı mesajı veren ayetler bulunur. İşte bu ayetler meddi müteşabih olarak adlandırılır.

Kuran’daki bazı ayetler, içerik ve anlam bakımından birbirine benzerlik gösterir. Bu benzerlik bazen harf harf bazen de anlam olarak ortaya çıkar. İşte bu tarz ayetler meddi müteşabih olarak bilinir.

Kur’an’da açıkça belirtilmiş ve birbirine benzer olan tüm bu ayetler meddi müteşabih adı altında toplanır.

Müteşabih Nedir?

Kuran’ın bazı bölümleri veya ayetleri, zahir anlamı bakımından birbirine benzeyebilir. Bu tür ayetler ise “müteşabih” olarak adlandırılır.

Müteşabih kelimesi Kuran-ı Kerim’de sadece tek ayette geçer. O ayette iki farklı kelime türevleri ile birlikte geçer. Bunlar:

  • Müteşabihat
  • Müteşabihu

Bu kelimelerin anlamı ise “benzer şeyler, benzer olarak” şeklindedir. Yani zahir anlamı itibariyle benzer olan ayetler “müteşabih” adı altında toplanır.

Müfessirlerin Tefsirinde Müteşabih Ayetlerin Anlamlandırılması

Müfessirler, Kuran’ın tümünü öğrenip anlayabilmek için her birini bütün olarak değerlendirir. Bu nedenle Kuran’daki müteşabih ayetleri de incelerler.

Kuran’ın bazı bölümleri veya ayetleri zahir anlamı itibariyle birbirine benzeyebilir. Bu durumun nasıl anlaşılacağı ise tefsir uzmanlarının en çok kafa yorduğu konulardan biridir.

Her ne kadar zahirinde örtüşen anlamlar bulunsa da müfessirlerin bu konuda dikkatli olması gerekir. Çünkü Kuran’ın hiç bir yerinde, zahir anlamıyla da olsa çelişkili ifadeler yoktur.

Müfessirlerin bu konuda dikkat etmesi gereken husus, müteşabih olan ayetlerin gerçek manasının yine Kuran’da belirtilmiş olmasıdır. Yani zahir anlamında örtüşen ayetlerin her biri için Kuran’ın başka bir yerinde o ayetin gerçek manası da açıklanmış olmalıdır.

Müfessirlerin bu konudaki en önemli kaynağı ise Tefsiru’l-Kebir adlı eserdir. Tefsiru’l-Kebir, Kuran’ın tümünü ele alan ilk tefsirdir. Bu nedenle Kuran’ın her yönüyle anlaşılabilmesi için bu eserin incelenmesi önemlidir.

Müsteşriklerin Müteşabih Ayetler Üzerine Yaklaşımları

Müsteşrikler, Kuran’daki bazı kavram ve anlatımları kendilerine göre yorumlar. Bu nedenle onların bu konudaki yaklaşımları da oldukça farklıdır.

Kuran’daki bazı kavramları eleştiren müsteşrikler, bunların gerçek manalarının günümüz insanına uyarlanamayacağını savunur.

Müteşabih olan ayetlerle ilgili de farklı görüşler öne sürerler. Bazı müsteşrikler, bu tür ayetlerin tamamen mecaz olduğunu savunurken bazıları ise onların gerçek manalarının da var olduğunu iddia eder.

Her ne kadar zahirinde çelişkili gibi görünen ifadeler bulunsa da müsteşriklerin bu konudaki görüşlerinin tamamı yanlıştır. Çünkü Kuran’ın hiçbir yerinde zahir anlamıyla da olsa çelişkili ifadeler yoktur.

Mecazi Anlam ile İlgili Genel Bilgiler

Mecazi ifadeler sembolik anlatım içerir ve genellikle gerçek manalarından farklı anlamlara sahiptir.

Bir sözcüğün mecazi veya gerçek anlamda olup olmadığını belirleyen husus ise bağlamdır. Yani sözün geçtiği cümleye bakılarak o sözcüğün mecaz mı yoksa gerçek mi kullanıldığı anlaşılabilir.

Mecazi Anlam Nedir?

Mecazi anlatım, çoğunlukla sözcüklerin gerçek anlamlarının dışında kullanılmasıdır.

Sözcüklerin mecazi anlamda kullanılması için öncelikle bağlamın uygun olması gerekir. Yani o sözcüğün geçtiği cümlenin o sözcüğün mecazi manasına denk gelmesi şarttır.

Mecaz Türleri

Sözcükler mecazi anlamda kullanılırken iki farklı türde mecaz kullanılır:

  • Ahlaki mecaz
  • Öznel mecaz

Ahlaki mecaz, ahlaki değerleri esas alarak yapılan söz sanatı türüdür. Hemen hemen her dilde ve kültürde kendine yer bulan ahlaki mecazın en yaygın örnekleri Türkçe’de bulunmaktadır.

Öznel mecaz ise kişinin kendi duygu ve düşüncelerini aktarırken kullandığı söz sanatı türüdür. Öznel mecaz da tıpkı ahlaki mecaz gibi her dilde ve kültürde kendine yer bulur.

Mecaz ile İlgili Kavramlar

Bir sözün mecazi veya gerçek olup olmadığını anlayabilmek için öncelikle bazı kavramların bilinmesi gerekir:

  • İstiare
  • Tefriciye
  • Tahliye
  • Kavl-i Lakin
  • Kur’an-ı Kerim

Kavl-i Lakin: Mecazi anlatımların belirlenmesinde en sık başvurulan yöntemlerden biri kavl-i lakindir. Kavl-i lakinde kişinin niyeti esas alınır ve o sözcüğün o cümledeki kullanılışı bu kavram üzerinden değerlendirilir.

Kur’an-ı Kerim: İslam inancında Allah tarafından Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla gönderilmiş kutsal kitaptır. Dinî metinlerdeki kutsal kitapların en önemlisi kabul edilen Kur’an-ı Kerim, Arapçadır ve 114 sureden oluşur.

Tahliye: Bir sözün gerçek manasındaki kullanılışı tahliye kavramı ile belirlenebilir. Sözlüklerde de yer alan tahliye terimi, sözün gerçek anlamındaki hâlini ifade eder.

Tefriciye: Sözün geçtiği cümlede başka bir kelimenin kullanılmasıyla yapılan kıyas türüdür. Sözlüklerde yer alan tefriciye terimi, halk arasında “kıyas yoluyla çıkarım yapmak” şeklinde ifade edilir.

İstiare: Bir sözün mecazi manasındaki kullanılışı istiare kavramı ile belirlenebilir. Halk arasında “benzetme” şeklinde ifade edilen istiare terimi, sözün mecazi anlamındaki hâlini ifade eder.

Kuran-ı Kerim’de Mecaz Kullanımı

Kuran-ı Kerim’de hem istiare hem de tahliye yoluyla yapılan pek çok mecaz bulunur. Bu mecazların her biri ayrı ayrı değerlendirilerek açıklanabilir.

Kuran’daki meali yapılmış tüm sureleri incelediğimizde toplamda 218 tane istiare buluruz. Tahliye yoluyla yapılan mecazların sayısı ise 98’dir.

Kuran’daki tüm istiare ve tahliye yoluyla yapılan mecazlerin her biri ayrı ayrı değerlendirilerek açıklanabilir. Ancak bu yazının kapsamını aşacağı için burada sadece birkaç tanesine örnek vermekle yetineceğiz:

  • Ayet 2/35: “Orada sakıncalı hiçbir şey yoktu.” (Bakara Suresi)
  • Ayet 7/55: “Sizi Allah’ın rahmetinden umutsuzluğa düşüren.” (Araf Suresi)
  • Ayet 39/25: “Kendilerine öğüt verildi.” (Zümer Suresi)
  • Ayet 4/154: “Kendilerini çok yordular.” (Nisa Suresi)
  • Ayet 9/9: “Allah’ı hatırlatıyorlar.” (Tevbe Suresi)
  • Ayet 26/227: “Arz ettikleri şeyleri hatırlatıyorlar.” (Şuara Suresi)
  • Ayet 91/15: “Ona kötülük işlettirdi.” (Şems Suresi)
  • Ayet 11/36: “O artık iman etmeyecek.” (Hud Suresi)
  • Ayet 27/77: “Kendilerine verilen kitaptan dolayı sevinç duyuyorlar.” (Müminun Suresi)
  • Ayet 6/22: “Hiçbir insan Allah’a karşı böyle bir isyan işlemedi.” (Enam Suresi)

Kuran’daki tüm istiare ve tahliye yoluyla yapılan mecazlerin her biri ayrı ayrı değerlendirilerek açıklanabilir. Ancak Kuran’ın anlaşılabilmesi için yalnızca bu iki kavramın değil, aynı zamanda müteşabih kavramının da bilinmesi gerekir.

Müteşabih ile İlgili Genel Bilgiler

  • Kuran’ın bazı bölümleri veya ayetleri zahir anlamı itibariyle birbirine benzeyebilir. Bu tür ayetler “müteşabih” olarak adlandırılır.
  • Müteşabih kelimesi sadece tek ayette geçer ve iki farklı türevi ile birlikte anılır: “müteşabihat” ve “müteşabihu.” Her üç kelimenin de anlamı “benzer şeyler”dir.
  • Kuran’da açıkça belirtilmiş ve birbirine benzer olan tüm bu ayetler meddi müteşabih adı altında toplanır.

Müteşabih Ayetler Nedir?

  • Müteşabih Ayetlerin Anlamı:

Müteşabih olan ayetlerin zahir anlamı bakımından birbirine benzerlik gösterir; ancak bazı kaynaklarda bunun dışında kalan çok fazla yönü olduğu da ifade edilir. Bu yönlerden bazıları şunlardır:

  • Müteşabih kelimesinin kökü ”Şebeh”‘dir ve aynı kökten türemiş iki farklı kelime daha vardır:
Scroll to Top