Önsöz, bir kitabın içeriğini tamamlayıcı, tanıtıcı ve açıklayıcı nitelikte, kitabın yazarının veya başka birinin yazdığı metin parçasıdır. Kitapların içeriklerini tamamlayan bu bölümler, hem kitabın derinlemesine anlaşılması hem de merak edilen yazarlar hakkında bilgi sahibi olmak açısından önemlidir. Önsözler genellikle yazarlar tarafından yazılırken, bazı durumlarda kitabın yayınevi veya başka yazarlar tarafından kaleme alınabilir.
Önsözler, kitabın yazılış hikâyesini ve yazar hakkında bilgilendirici içerikler sunması açısından oldukça değerli metinlerdir. Bu nedenle yazarların kişisel görüşlerinin yer aldığı ön sözleri incelemek, hem edebiyatseverler hem de söz konusu yazarlar hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için keyifli bir deneyim sunar. Aşağıda 10 farklı yazarın kitap önsözlerine yer verilmiştir. Bu önsözler, yazarlar ve onların görüşleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için yol gösterici niteliktedir.
1. Suç ve Ceza – Fyodor Dostoyevski
“En büyük edebiyat eserleri yalnızca sanatta birer başarı değil, aynı zamanda hayatın muazzam birer yorumudur.”
Fyodor Dostoyevski’nin Suç ve Ceza isimli eseri, Rus edebiyatının en önemli klasiklerinden biri olarak öne çıkar. Eserin önsözünde, yazar, kitabı yazma sürecini, Roma’da yaşadığı zor günleri, akıl sağlığını kaybetme korkusunu ve Rusya’ya olan özlemini paylaşır. Dostoyevski, işlediği insan psikolojisinin karmaşıklığından ve kullandığı tekniklerden bahsederek okuyucuya romanın konusunu tanıtır.
2. Vahşet Tanrısı – Yasmina Reza
“İyi, kötü diye bir şey yoktur.”
Yasmina Reza’nın Vahşet Tanrısı isimli eseri, günümüz Fransız tiyatrosunun en önemli temsilcilerinden olan Reza’nın elinden çıkmıştır. Eserin önsözünde Reza; gösterdiği şiddet eğilimleri, katliamlar, yaşanan savaşlar ve toplu mezar kavramı üzerinden insan doğasının “vahşi” yönünü eleştirir. Dünyanın bir gerçeklik algısı yaratarak hayatta kalmaya çalıştığını ifade eden Reza, bu gerçeklik algısını sorgulayıcı bir bakış açısıyla değerlendirir.
3. Yeraltından Notlar – Fyodor Dostoyevski
“İnsanın eylemleri içinde bir mantık aramaya çalışmak… En büyük tuhaflık budur.”
Fyodor Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar isimli eseri, dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rus edebiyatının ustalarından Dostoyevski’nin okurlarını gerçeklerle yüzleştiren romanlarından biridir. Eserin önsözünde Dostoyevski; modern insanın karmaşık yapısını ve dünyadaki çarpıklıkları eleştirir. Romanda yer alan “Yeraltı Adamı” karakteri üzerinden insan psikolojisinin çatışmalarını, ahlaki sorunları ve insanın kendi eylemlerini bile anlayamayacak kadar karmaşık yapısını ortaya koyar.
4. Bülbülü Öldürmek – Harper Lee
“Hakikat her zaman düşündüğünüz kadar sıradan değildir.”
Harper Lee’nin Pulitzer ödüllü romanı Bülbülü Öldürmek’in önsözünde Lee; romanın yazılış sürecini, yayımlanmaması için yapılan baskıları, sonrasında edindiği ünü ve yazarlık kariyerini paylaşır. Romanın yazılış hikâyesini anlatırken kendi yaşamından kesitler sunan Lee, kitabın geçmişten günümüze değişen ırkçılık algısı üzerindeki etkisini inceler.
5. Sefiller – Victor Hugo
“Sevgi olmadan adalet olmaz.”
Victor Hugo’nun Sefiller isimli eseri, Fransız yazarın en çok bilinen romanlarından biridir. Romanın önsözünde Hugo; adalet kavramını aşk ile bağdaştırarak insan sevgisinin tüm insani değerlerin temel taşı olması gerektiğini savunur. Bu düşüncelerini toplumdaki eşitsizliklere de değinerek destekleyen Hugo, adaletin sağlanması için sınıfsal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eder.
6. Gölgesizler – Hasan Ali Toptaş
“Sokaktaki akıllılar 1600’lü yıllardan beri sokaktalar.”
Hasan Ali Toptaş’ın Gölgesizler isimli romanının önsözünde Toptaş; sanatı, hayatı sorgulayan bir yolculuk olarak tanımlar. Yüzde yüz gerçeklerin yer aldığı; ancak gerçeklerin belli bir perspektif ile anlatıldığına dikkat çeken Toptaş, bu anlatımın okuyucuya istediği gibi yorumlama özgürlüğü sunduğunu ifade eder. Toptaş, gerçeklerin olduğu gibi sunulmasını yeterli görmediğini ve izleyiciye de sorgulayıcı bir bakış açısı kazandırmak gerektiğini savunur.
7. Delikanlı – Kemal Tahir
“Toplumsal tarih boyunca elini taşın altına koymamış olan gençler, sorumsuz ve korkak kalmaya mahkumdur.”
Kemal Tahir’in Delikanlı isimli romanının önsözünde yazar; gençlik döneminde yaşadığı zorlukları paylaşır ve gençlerin toplumsal olaylara duyarsızlaşmalarının bedelini ağır ödeyeceklerini savunur. Olaylara duyarsız kalan gençleri başkalarına âlet olan korkaklar olarak tanımlayan Tahir; gençlerin sorumluluk almaktan kaçmamaları gerektiğinin altını çizer.
8. Zamanın Kısa Tarihi – Stephen Hawking
“Sadece birkaç temel fikir var.”
Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking’in Zamanın Kısa Tarihi isimli eserinin önsözünde Hawking; evrenin sırlarını anlamak için atılan adımları açıklar ve evrenin matematiksel olarak tanımlanabileceğini savunur. Matematiğin evrenin gizemlerini çözümlemek için yeterli olduğunu düşünen Hawking; kendi araştırma yöntemlerini okuyucuyla paylaşır ve evrenin sırlarını anlamak için elde edilen bulgulara ulaşım yollarını açıklar.
9. Küçük Şeyler – Cemal Süreya
“Hayat ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsin Küçük Şeyler hep güzelleştirmeye çalışacaktır.”
Cemal Süreya’nın Küçük Şeyler isimli eserinin önsözünde Cemal Süreya; hayatı güzelleştiren küçük şeyleri öne çıkarır. Hayat ne kadar zorlayıcı olursa olsun küçük şeylerin ona da bir güzellik katacağını ifade eder. Hayatı güzelleştiren ufak şeylere sahip çıkmayı öneren Süreya; onları koruyup çoğaltmanın önemini vurgular.
10. Uçurtma Avcısı – Khaled Hosseini
“Beni terk edip gitti.”
Khaled Hosseini’nin Uçurtma Avcısı isimli eserinin önsözünde Hosseini; romanın yazılış sürecini, Afganistan’ı terk etmesini ve ailesinin ülkelerini terk etmek zorunda kalmasının öyküsünü anlatır. 11 Eylül terör olaylarından sonra Afganistan’ın da dünyanın dikkatini çeken yerlerden biri haline geldiğini ifade eden Hosseini; bu dikkatin Afgan halkına da ulaşmasını umar.