Bir kişinin otobiyografisi, o kişinin hayat hikayesidir. Genellikle kitap formatında, bazen de makale ya da video ile anlatılır. Kimi zaman özgeçmiş de denilen otobiyografi, yazarın kendi perspektifinden yazıldığı için daha kişisel bir hikaye sunar.
Özellikle yazarların, sanatçıların, bilim insanlarının ve siyasetçilerin hayat hikayelerini içeren bu eserlerde, kişinin hayatına dair bilgilere yer verilir. İyi bir otobiyografi, yalnızca yaşanmış olayları anlatmakla kalmaz; yazarının yaşadığı deneyimlerin etkisini ve bu deneyimlerin arka planındaki duygusal hikayeyi de aktarır.
Kısa Otobiyografi Örneği
İlk Kısa Otobiyografi Örneği:
“Benim adım Melisa. 10 yaşındayım. 3. sınıfa gidiyorum. Kahverengi gözlerim ve sarı saçlarım var. Benim en sevdiğim yemek pizza. En sevdiğim meyve ise çilek. Hayvanları çok seviyorum. Bir kedim var ismi Maviş. Kitap okumayı, oyun oynamayı ve sinemaya gitmeyi çok seviyorum.”
İkinci Kısa Otobiyografi Örneği:
“Benim adım Zeynep. 13 yaşındayım. 7. sınıfa gidiyorum. 5 kişilik bir ailem var; anne, baba, kardeşlerim ve ben. Kahverengi gözlerim ve kumral saçlarım var. Boyum 1.65 m. Hayvanları çok seviyorum; kedim var ismi Zeytin. Kitap okumayı, bisiklet sürmeyi ve sinemaya gitmeyi çok seviyorum.”
Üçüncü Kısa Otobiyografi Örneği:
“Benim adım Ahmet. 15 yaşındayım. 9. sınıfa gidiyorum. Kahverengi gözlerim ve siyah saçlarım var. Küçük bir kardeşim var; o 4 yaşında ve adı Ali. Hayvanları çok seviyorum, 4 tane tavşanım var; Zeytin, Zeynep, Maviş ve Karamel isimli tavşanlarım var. Okulda en sevdiğim ders edebiyat dersi; çünkü kitap okumayı çok seviyorum.”
Kısa Otobiyografi Yazılışı İçin İpuçları
Herkesin hayat hikayesinin değerli olduğunu gösteren birkaç ipucu:
- Başlayın: Sadece başlayın! İlk cümle zor olabilir ama yazmaya başladıkça akış kendiliğinden gelecektir.
- Sade Olun: Kısa bir otobiyografi yazarken karmaşık kelimelerden kaçının. Basit ve net olun.
- Samimi Olun: Kendi hikayenizi anlatırken, içten ve samimi olmaya çalışın.
- Duygularınızı Paylaşın: Bu yazı aracılığıyla duygularınızı ifade edin. Hikayeniz okuyanlar için daha anlamlı hale gelecektir.
- Önemli Noktalar: Hayatınızdaki önemli olayları, dönüm noktalarını ve bu olayların sizin üzerinizdeki etkilerini paylaşın.
- Kısa Tutun: Kısa otobiyografiler genellikle kısa tutulur; gereksiz ayrıntılardan kaçının.
- Geçmişe Yolculuk: Geçmişteki anılarınızı hatırlayın; bu, yazmanıza ilham verebilir.
- Okuyucuya Katılın: Yazarken okuyucunuzun gözünden bakmaya çalışın; bu, hikayenizin akışını daha etkili hale getirecektir.
Kısa Otobiyografi Örnekleri: Ünlülerin Hikayeleri
Ariana Grande’nin Kısa Otobiyografisi:
Ariana Grande 26 Haziran 1993’te Boca Raton, Florida’da doğdu. Gerçek adı Ariana Grande-Butera’dır. İtalyan kökenli olan sanatçının annesi eğitmen, babası ise bir telekomünikasyon yöneticisidir. Genç yaşlarda oyunculuğa merak salan Ariana Grande, 8 yaşındayken ilk sahne deneyimini Boca Raton’da bir tiyatroda yaşadı.
Ariana Grande’nin kariyerinde dönüm noktası Nickelodeon’da yayınlanan “Victorious” dizisindeki Cat Valentine karakteri oldu. Bu karakterle tanınmaya başladıktan sonra “Sam & Cat” dizisinde de yer aldı.
2013’te “Daydreamin” adlı single’ını piyasaya süren sanatçı kısa zamanda müzik kariyerine başladı. Bu single’ı “The Way” adlı şarkısıyla takip etti. İlk albümü “Yours Truly” 2013 yılında çıktı ve büyük başarı yakaladı.
Bundan sonraki albümleri “My Everything”, “Dangerous Woman”, “Sweetener”, “Thank U, Next”, “Positions” da büyük beğeni topladı.
Ariana Grande, Grammy Ödülleri’nde En İyi Pop Solo Performans dalında ödül kazandı ve Billboard Hot 100’deki birçok şarkısı liste başı oldu.
Mahatma Gandhi’nin Kısa Otobiyografisi:
Mahatma Gandhi 2 Ekim 1869’da Hindistan’nın Gujarat eyaletinde doğdu. Gerçek adı Mohandas Karamçand Gandhi’dir. Hukuk öğrenimi için Londra’ya giden Gandhi, eğitimini tamamladıktan sonra Güney Afrika’da avukatlık yaptı.
Güney Afrika’da bulunduğu süre zarfında ayrımcılığa uğrayan Hintlilerin hakları için mücadele eden Gandhi, “satyagraha” adlı pasif direniş yöntemini geliştirdi.
Kendisine “Mahatma” yani “büyük ruh” unvanı verilen Gandhi, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir lider oldu. Britanya yönetimine karşı yürüttüğü şiddet içermeyen eylemlerle tanındı.
Bölünmüş bir Hindistan’da bağımsızlık elde edilmesinin ardından 30 Ocak 1948’de dini hoşgörüsüzlük karşıtı konuşmaları nedeniyle Nathuram Godse tarafından vurularak öldürüldü.
Pablo Picasso’nun Kısa Otobiyografisi:
Pablo Picasso 25 Ekim 1881’de İspanya’nın Malaga kentinde doğdu. Gerçek adı Pablo Diego José Francisco de la Santísima Trinidad Ruiz Picasso olan sanatçı 7 yaşında resim yapmaya başladı ve genç yaşta yetenekleri ortaya çıktı.
Kendi adıyla anılan ressamlık akımı olan Picassizm’in öncüsü olarak kabul edilen Pablo Picasso aynı zamanda seramikçi, heykeltıraş ve tiyatrocu olarak da tanındı. Kübizm akımının öncüsü oldu ve 20’nci yüzyıldaki en önemli ressamlardan biri olarak kabul edilir.
Aşk hayatında tutkulu bir kişiliğe sahip olduğu bilinen sanatçının adının anılmadığı kadın kalmamıştır; ilk eşi Olga Khokhlova’dır.
Pablo Picasso’nun resim alanındaki kariyeri boyunca birçok dönemi bulunur: Mavi Dönem (1901-1904), Pembe Dönem (1904-1906), Kübizm Dönemi (1907-1917) ve Son Dönem (1917-1973).
Picasso’nun en ünlü eserlerinden biri Guernica adlı tablosudur. Bu tablo özellikle savaşın dehşetini anlatan güçlü bir antifaşist sembol olarak bilinir.
Anne Frank’ın Kısa Otobiyografisi:
Anne Frank 12 Haziran 1929’da Almanya’nın Frankfurt şehrinde doğdu. Alman Yahudisi olan Anne Frank’ın ailesi Nazi rejiminin Yahudilere uyguladığı baskılar nedeniyle 1934 yılında Hollanda’nın Amsterdam şehrine göç etti.
Hollanda’da başlayan baskılar sonucunda ailenin gizlenmek zorunda kalmasıyla birlikte Anne Frank ailesinin hapsedildiği sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korktuğu sırça köpek gibi yaşamaktan korkutuğunu düşündü ancak bu sanıldığı kadar kolay değildi; çünkü Anne Frank’ın ailesi gizlenmek zorunda kalmakla birlikte hiçbir yere sığınamıyordu.
Anne Frank’ın ailesi birçok zorlukla karşılaştı ama hayatta kalmayı başardılar; ama Anne Frank’ın hayatının sonu bir hapiste son buldu.
Muhammed Ali’nin Kısa Otobiyografisi:
Muhammed Ali 17 Ocak 1942’de ABD’nin Kentucky eyaletinde doğdu. Asıl adı Cassius Marcellus Clay olan boksör, genç yaşta boks eğitimi almaya başladı ve kısa süre içinde profesyonel boks kariyerine başladı.
Boks kariyeri boyunca WBC Dünya Ağırsiklet Şampiyonu unvanını kazanan Muhammed Ali evlendikten sonra Müslüman oldu ve adını Muhammed Ali olarak değiştirdi.
Küba Krizinin ardından Vietnam Savaşı dolayısıyla askere alınan Muhammed Ali savaşa katılmayı reddettiği için tutuklandı ve boks lisansı iptal edildi ama daha sonra geri alındı.
1960 yılında Roma Olimpiyatları’nda hafif sıklet altın madalya kazanarak dünyada adını duyuran boksör kariyerini 1981 yılında sonlandırdıktan sonra Parkinson hastalığına yakalandı; 3 Haziran 2016’da hayatını kaybetti.