Yunan Mitolojisinden Kısa Efsaneler
1. Tanrıların Kralı Zeus
Tanrılar tanrısı ve Olimpos dağının sakini Zeus, bir gün uzaktan tıpkı kendisi gibi yakışıklı bir delikanlı olan Endymion’u görüp ona aşık oldu. Endymion, Menaller adı verilen bir dağın çobanıydı. Güzelliğiyle ünlü Ay tanrıçası Selene de Endymion’a aşık olmuştu. Her iki aşkı da kıskanan Hera, Zeus’u lanetledi ve Zeus bir daha asla uyanmayan bir uykuya daldı. Menaller’deki mağarada yatan bu çoban günden güne yaşlansa da güzelliği azalmadı. Her gece Selene, gökyüzünde parıldarken onu öpmeye gelir ve ona olan aşkını haykırır. Daha sonra Endymion’un ay ışığıyla aydınlanan Mezarlığı kimse bulamaz oldu.
2. Yunan Mitolojisinin Kısa Efsaneleri
Aşk Tanrısı Eros ve Psyche
Güzel Psyche, Afrodit’in kızıdır. Afrodit, Eros’u Psyche’e aşık olması için görevlendirir. Fakat Eros, kötü kalpliliği yüzünden Psyche’e acı çekerken kendisine aşık olur. Ancak onun kim olduğunu bilmeden kaçar. Öyle ki üstüne altın bir halka takmıştır. Halka yüzüğünün tanesi gibi hatırlatıyordu onu. Bir gün babası Zeus ile evlenmek ister. Bu yüzden Akrovalya’ya gitmeye karar verir.
Psyche, onu bulan ilk adamla evlenecektir. Arkadaşları onu Afrodit ile karşılaştırarak dalga geçerler. Sonra şehre bir kargaşa hâkim olmaya başlar. Çünkü birisi güzel Pygmalion ile evlenmek ister. Herkes bu kargaşada seçtiği nişanlısını unutur ve evlerine dağılırlar. Akşam olunca Psyche, ailesiyle beraber uyuyup dinlenmeye çekilir.
Eros, günlerden bir gün Psyche’i görüp onun güzelliğine hayran kalır ve ona âşık olur. Fakat onun kim olduğunu bilmeden kaçar. Öyle ki üstüne altın bir halka takmıştır. Halkanın tanesi gibi onu hatırlatıyordu.
Üç gün üç gece yol aldıktan sonra Akrovalya’ya gelir. Burada kimse onun geldiğini fark etmez. Şehir halkı ile beraber kargaşa hâkim olmaya başlar. İçlerinden en güzel olan ise Psyche’dir. Gecenin karanlığında en güzel şarkıları söyleyerek Psikhe’i kendisine âşık olur.
İlk zamanlarda Afrodit’in kızı olduğu için Pygmalion’a düşmanlık beslese de sonradan ona âşık olur ve evlenirler.
3. Kısa Yunan Efsaneleri: Orpheus ve Eurydice
Orpheus, müziğiyle ünlü bir adamdı ve bu yüzden efsanevi bir değere sahipti. Eurydice adında çok güzel bir eşi vardı ve ona çok âşıktı. Bir gün Eurydice, zehirli bir yılan tarafından sokuldu ve Orpheus onu kurtaramadı. Orpheus, eşinin ardında gidip onu yer altı dünyasından çıkarmaya karar verdi. Bunun için Haron’u ikna etti ve Prosepina’yı etkileyerek eşini geri aldı.
Fakat yer üstüne dönerken ona bakmayı unuttu ve böylece Eurydice’i kaybetti.
4. Kısa Yunan Efsaneleri: Demeter ve Persephone
Tanrıların kralı Zeus ile denizlerin tanrısı Poseidon’un kardeşi olan Kral Dekelus’un kızı olan Persephone, çok güzel bir kızdı. Demeter, Persephone’nin annesiydi ve tarımın tanrıçasıydı. Bir gün Persephone’yi bahçe de çalışırken gören Hades, ona âşık oldu ve yer altına kaçırdı.
Demeter, kızı Persephone’nin kaçırılmasına çok üzülmüş ve bir daha asla gülmemişti. Dünya karanlıklar hâkim olunca Zeus, Duruma el atmaya karar verdi ve araya girerek kızı kurtardı.
Fakat Persephone yer altındaki Hades ile evlendiği için yeryüzüne dönünce onunla evlendiğini söyledi ve her yıl 4 ay yer altına dönecekti. Bu dönemlerde ise tarım tanrıçası olan Demeter, dünya üzerine gelmeyeceği için dünya tekrar karanlığa gömülmeyecekti.
5. Kısa Yunan Efsaneleri: Akhilleus ve Odysseus
Troy savaşında Yunan ordusunun iki komutanı olan Akhilleus ile Odysseus’un arasındaki rekabet her zaman devam ederdi. İkisi de birbirinden güçlüydü fakat Akhilleus biraz daha öndeydi.
Savaş esnasında Odysseus yaralanmıştı ve Akhilleus onu kurtardı. Bunun üzerine Odysseus ona çok şey borçlu olduğunu düşündü ve aralarındaki rekabeti sona erdirmeye karar verdi.
Akhilleus’un annesi onu ölümsüz yapmak için bir nehre sokmuştu fakat ayağındaki topuğuna su değmediği için o bölge ölümlüydü. Odysseus, bunu bildiği için Troya’nın en güzel kızı olan Helen’i Akhilleus ile evlendirdi ve ondan bir erkek çocuk doğurmasını istedi. Böylece Akhilleus’un annesi ona uzunca bir süre bakmak zorunda kaldı ve bu süre içinde annesi onu topuğunun zayıf noktasını unutmaya zorladı.
Bundan faydalanan Odysseus 9 yıl sonra tekrar troy’a döndü ve Akhilleus’un ayak topuğunu delerek onu öldürdü.
6. Kısa Yunan Efsaneleri: Ikarus ve Dedealus
Mimar Dedealus, Krallığın emriyle Labirent’i yaptı ama Kral bunu beğenmedi ve Dedealus’u da Labirent’in içine hapsetti. Dedealus, Labirent’ten kaçmak için iki tane uçuş kanadı yaptı ama bunları yaparken dağınık çalıştığı için oğlu Ikarus’u da unutmuştu.
Ikarus, babasının yaptığını kanatları görünce hemen onları alıp uçmaya başladı ama babasının ona söylediği şeyi dinlemediği için uçarken sesi duyamadı. Kanatlar balmumu ile yapıldığı için güneşin sıcaklığından eriyince de düştüğü yer deniz oldu ve boğuldu.
7. Kısa Yunan Efsaneleri: Prometheus
Olimpos Dağı’nda tanrılar tanrısı Zeus ile Titanlardan Iapetos’un oğlu olan Prometheus, insanları toplayıp onları yontmaya başladılar. Sonrada ateşi çalıp onlara verdiler.
Bunu gören Zeus çok öfkelendi ve insanlardan intikam almak için Pandora’yı yarattı ve ona kutuyu verdi.
Bunu yapan Zeus, aynı zamanda Prometheus’u ehlile etmeye karar verdi ve bunu yapmak içinde Kafkas Dağları’na zincirletip oraya yirtici bir kuşu gönderdi. Kuş her gün gelip Prometheus’un etini yiyecek ama Titan hiçbir zaman ölmediği için her gün tekrar gelecekti.
8. Kısa Yunan Efsaneleri: Medusa
Athena tapınağında görevli olan Medusa, Poseidon tarafından kaçırıldı. Athena bu durumu öğrenince çok öfkelendi ve Medusa’yı yılanlarla doldurdu.Athena, Medusa’yı yenecek olan kişiye hediyeler vereceğini söyledi.
Perseus, Athena’nın yardımını kabul ederek yola çıktı ama Medusa’yı görünce taşa döndü.
Athena tekrar yardımına geldi ve ona kalkanını gösterdi.
Perseus, Athena’nın kalkanıyla Medusa’yı görmeden üzerine geldi ve onunla savaştı.
Savaş sonunda Medusa’yı yendi ve başını kalkanın içine koydu.
Sonra büyülü bir ayna gibi olan cüssesini Hades’ten aldı.
Daha sonra Hades’in kızıyla evlendi.
Bu evlilikten 2 tane çocuğu oldu; biri kız diğeri erkekti.
Oğlu Elektonius, İda Dağı’nda büyüdü.
Kelt Mitolojisinden Kısa Efsaneler
9. Dört Gözlü Gallaunus
Taurioz adlı kral çok güçlüydü ve gücünden dolayı kendisini tanrı olarak görmeye başlamıştı. İrlanda’ya sefere gittiği zaman Uisne adlı bir kızı kaçırmıştı.Uisne’in kardeşleri Derbaris ve Naisi, abilerini kurtarmak için İskandinavya’ya gidip Derbaris Gallaun adındaki dev ile döndüler.Gallaun dört tane göze sahipti.Dört gözünün her biri farklı yönlere bakıyordu bu yüzden hiçbir şeyi gözden kaçırmıyordu.Iri yarıslı devler soyu ile kızılderililerden doğma bir insandın karışımıydı.Bir gece Uisne ile evlenmeye karar verdi.Naisi, kardeşi Uisne’i kurtarmak için Gallaun ile savaşa girdi ama yenildi.Gallaun onu yakaladı.Bir akşam yemek yerken dayanamadı ve Uisne’i öptü.Naisi bunu görünce öfkelendi ama karısının yanına giden Gallaun, Naisi’ye Uisne’i öptüğü için özür diledi.Uisne onu affetti.
Daha sonra Naisi, Gallaun ile dost oldu.Gallaun ona şövalyelik öğretti.Bunu gören Uisne’in kardeşleri Derbaris ile Naisi onu yakalamaya çalıştılar ama başaramadılar.Bunu başarabilen tek kişi Cuchulain oldu.Cuchulain,Gallaun’u yendi ama Derbaris ile Naisi’yi kurtaramadı.Uisne’i kaçıran kral ölünce kardeşleri Uisne’i Naisi’ye verdiler.Onlar da Cuchulain ile evlendiler.Efsanenin sonu olarak Naisi’nin imgesi Canterbury’nin pencerelerine çizildi.