Boşanma Davası Gerekçeli Karar Örneği 2024

Gerekçeli Karar Nedir?

Gerekçeli karar, mahkeme yargılaması sona erdiğinde hakim tarafından yazılan ve davanın tüm detaylarını içeren resmî bir belgedir. Bu karar, yargıçların karar verme süreçlerini, ilgili mahkeme kanunları ve kurallarına dayalı olarak adil bir şekilde halkla paylaştıkları önemli bir dökümandır. Gerekçeli karar, tarafların taleplerinin, delillerinin ve mahkemece yapılan değerlendirmelerin yer aldığı genel bir çerçeve sunar. Dolayısıyla gerekçeli kararlar, yalnızca mahkemeye özgü değil, aynı zamanda dava sürecine dair önemli bilgiler de taşır.

Boşanma davalarında gereği düşünülen hususların titizlikle incelemek gerektiği düşünüldüğünde, gerekçeli kararlar, her iki tarafın taleplerinin dikkate alındığı ve heyetin nihai kararının nasıl şekillendiğini gösteren bir veritabanı gibidir. Bu açıdan gerekçeli kararların sudûrü, yargıtay incelemesi ve olağanüstü itiraz hakları gibi süreçlerin inşasında da kritik bir rol oynar. Her dava için gerekçeli karar, o davanın özgün koşullarına ve değerlendirmelere dayanır.

Mahkemenin karar verme sürecinde, tarafların delillerini nasıl değerlendirdiği, tanıkların beyanlarının nasıl yorumlandığı ve hukuk kurallarının nasıl uygulandığı gibi oldukça önemli konular gerekçeli kararın temelini oluşturmaktadır. Bu noktada boşanma davaları, daha belirtildiği şekliyle, hem duygusal hem de hukuki yapıların oldukça karmaşık olduğu bir durum oluşturur.

Boşanma Davasında Gerekçeli Karar Örneği

T.C. İSTANBUL AİLE MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/____

KARAR NO : 2023/____

HAKİM :

KATİP :

DAVACI : ______________

VEKİLİ : Avukat PİNAR DENKTAŞ

DAVALI : ______________

DAVA : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))

DAVA TARİHİ : 2023

KARAR TARİHİ : 2023

KARARIN YAZILMA TARİHİ : 2023

Mahkememizde görülmekte bulunan boşanma davasının yapılan açık yargılamasının sonunda dosya incelendi. Gereği Düşünüldü:

Davacı, dava dilekçesi ile; davalı ile 12 yıllık evli olduğunu, bu evlilikten küçük bir oğlunun bulunduğunu, davalının alkol ve kötü alışkanlıklardan dolayı boşanmalarına ve müvekkili lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir. Davalı ise, cevap dilekçesinde dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, aralarında şiddetli bir geçimsizlik olmadığını ifade etmiştir.

Tarafların, yargılama süresince sundukları deliller incelenmiş, tanıklar dinlenmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi doğrultusunda, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi talep edilmiştir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar incelenmiştir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Boşanmanın şartlarından biri, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri açısından eşlerden beklenemez hale gelmiş olmasıdır. Boşanma davasında, bu durumun varlığı mahkemece tespit edilmelidir. Dava dosyası incelendiğinde, tarafların sosyal hayatta devam eden ilişkileri, uzun bir süredir süregelen şiddetli geçimsizlikleri, dinlenen tanık beyanları ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gereklidir.

Davacı tanıklarının ifadeleri, davalının sürekli alkol kullandığı ve eve alkolü bir şekilde geldiği yönündedir. Buna ek olarak da, eşine hakaretlerde bulunduğu ve aralarında yıpratıcı bir iletişim olduğuna dair birçok tanık beyanı bulunmaktadır. Tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, bu hususun da evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olduğu ve artık bu evliliğin sürdürülebilir bir yönünün kalmadığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme, tarafların tanıklıkları ve sunduğu diğer deliller neticesinde, söz konusu evliliğin temelinden sarsıldığını ve artık taraflar arasında duygusal bir bağın kalmadığını tespit etmiştir. Evlilik birliğinin sürdürülmesi evvelce olduğu gibi mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerin de bağlayıcı olduğunu göz önünde bulundurarak, mahkemenin vereceği karar, tarafları hukuki ve ruhsal olarak rahatlatmayı amaçlamaktadır.

Hüküm ve Sonuç

Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1- Davanın kabulü ile; tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. Maddesi gereğince boşanmalarına, karar kesinleştiğinde karardan 2 suretin ilgili nüfus müdürlüğüne gönderilmesine,

2- Müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine,

3- Her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 09.00 ile Pazar günü 19.00 arası, yaz aylarından Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ile 31. günü saat 19.00 arası, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ile 3. günü saat 19.00, sömestr tatilinin başladığı hafta Cumartesi günü saat 09:00 ile bir sonraki hafta Cumartesi günü saat 19:00 arası müşterek çocuğun dava davalısı ile görüştürülmesi suretiyle aralarında şahsi münasebetin kurulmasına,

4- Velayeti babaya verilen müşterek çocuk için aylık daha önce hükmedilen 900,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ve daha sonrasında aylık 1200,00 TL iştirak nafakası takdiri ile,

5- 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6- Harç miktarının tahsili,

7- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

8- Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

9- HMK 333. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,

Dair kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı, davacı vekili ve davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

__/__/2023

Scroll to Top