A, An, The: Belirleyici Tanımlıklar
İngilizce’de önemli bir dil bilgisi konusu olan a, an ve the belirleyici tanımlıkların kullanımı, cümlelerin anlamını oldukça etkiler. Bu tanımlıklar, isimler hakkında bilgi verirken önemli bir rol oynar ve doğru kullanımları dilin akıcılığı için elzemdir. Bu yazıda, a ve an gibi belirsiz tanımlıkların ve the gibi belirli tanımlıkların nasıl kullanıldığını örnek cümlelerle keşfedeceğiz.
A ve an, belirsiz tanımlıklar olarak adlandırılır ve cümleye “bir” veya “herhangi bir” anlamı katar. Ancak, bu iki tanımlık arasındaki temel fark telaffuzlarına bağlıdır. Eğer takip eden kelime sessiz harfle başlıyorsa a, sesli harfle başlıyorsa an kullanılır. Örneğin, “a cat” (bir kedi) ya da “an apple” (bir elma) gibi. Diğer yandan, the belirli tanımlık, belirli bir nesneden bahsederken kullanılır; yani daha önce bahsedilmiş ya da tüm dinleyiciler tarafından bilinen bir nesne hakkında konuşuyorsak the kullanırız.
Örnek cümleler üzerinden bu tanımlıkların kullanımlarını inceleyelim. English is a language. (İngilizce bir dildir.) burada “a” tanımlığı, İngilizceyi belirsiz bir dille ifade eder. Fakat The first man on the moon was an American. (Aydaki ilk insan bir Amerikalıydı.) cümlesinde, “the” kullanımı, belirli bir kişiden bahsettiğimiz için gereklidir.
A ve An Kullanımına Dair Örnekler
A ve an kullanımına dair bazı örnek cümleler ile bu konuyu daha iyi pekiştirebiliriz. I saw a bird in the garden. (Bahçede bir kuş gördüm.) cümlesinde, belirli olmayan bir kuş’dan bahsediyoruz. Ancak I would like an orange. (Bir portakal istiyorum.) cümlesinde “an” kullanımı, portakal kelimesinin sesli harfle başlamasından dolayıdır. Bu tür cümleler, belirsiz tanımlıkların nasıl kullanıldığını anlamaya yardımcı olur.
Daha fazla örnek verelim: Can you give me a glass of water from the bottle, please? (Bana şişeden bir bardak su verebilir misin lütfen?) burada yine “a” kelimesine dikkat etmeliyiz; çünkü burada belirsiz olan bir bardaktan bahsediliyor. Öte yandan I bought an umbrella yesterday. (Dün bir şemsiye aldım.) cümlesinde, yine belirli olmayan bir şemsiye söz konusudur.
Tanımlıkların bu şekilde kullanımları, cümle içerisinde belirsiz isimleri tanımlamaya yardımcı olur. Aşağıdaki örneklerde, cümledeki belirleyicilerin işlevlerini görebilirsiniz:
- The water is a vital liquid. (Su hayati bir sıvıdır.)
- He is an artist. (O bir sanatçıdır.)
- She has a beautiful dress. (Onun güzel bir elbisesi var.)
The Kullanımına Dair Örnekler
Şimdi de the tanımlığının kullanımlarını inceleyelim. The, konuşma sırasında daha önce bahsedilen veya herkesin bildiği belirli nesneleri ifade eder. Örneğin, Can you pass me the salt? (Tuzu uzatabilir misin?) cümlesinde, tuz daha önce bahsi geçmiş bir nesne olduğu için “the” kullanılmıştır. Böylece cümle, dinleyici tarafından kolayca anlaşılabilir.
Başka bir örnekle, The sun rises in the east. (Güneş doğudan doğar.) burada “the sun” ifadesi, evrensel bir nesneyi tanımladığı için belirli tanımlık kullanılmıştır. Cümle, belirli bir gerçeklik hakkında bilgi vermektedir.
Sadece nesneler değil, olaylar hakkında da belirli tanımlık kullanılabilir. Örneğin: The movie we saw yesterday was fantastic. (Dün izlediğimiz film harikaydı.) Burada, belirli bir filmden bahsediyoruz, bu nedenle “the” kullanılmaktadır.
A, An, The Kullanımına Dair Örnek Cümleler
İsterseniz şimdi, daha önce verdiğimiz örneklerden bazılarına değinelim ve cümlelerin içinde a, an ve the tanımlıklarının nasıl işlediğine bakalım. I have a cat. (Bir kedim var.) burada “a” tanımlığı belirsiz olan bir kediyi ifade ediyor. Ancak There is the cat in the garden. (Bahçede kedi var.) ifadesinde the kullanımı, belirli bir kediden bahsettiğimiz anlamını taşır. Bu şekilde, anahtar kelimelerin ve tanımlıkların nasıl uyum içinde olduğunu anlayabiliriz.
Benzer şekilde, A man and a woman are standing by the river. (Bir adam ve bir kadın nehir kenarında duruyor.) cümlesinde hem belirsiz hem de belirli tanımlıkların birlikte kullanıldığını görebiliriz. Bu tür örnek cümleler ile a, an ve the kullanımı daha iyi pekişebilir.
Özellikle dil öğrenirken, bu tanımlıkların doğru kullanımı oldukça önemlidir. Aşağıda A ve An ile ilgili diğer örnekleri gözden geçirelim:
- She is reading an interesting book.
- Do you want a cup of tea?
- There is a new restaurant in town.
Her biri, belirli ya da belirsiz nesneleri ifade eder ve dilin yapısını anlama konusunda yardımcı olur.
Sonuç
A, an, the kullanımına dair bu kadar kapsamlı bir inceleme ile İngilizce’deki belirsiz ve belirli tanımlıkların cümle yapısında nasıl işlediğini umarım daha iyi anlamışsınızdır. Yazı içinde gördüğünüz örnekler, kelime kullanımına dair daha fazla pratik yapma konusunda size rehberlik edecektir. Eğer daha fazla bilgiye ihtiyaç duymanız durumunda yorum bırakabilir ve istediğiniz soruları iletebilirsiniz. Aynı zamanda, dil öğrenim sürecinde asla pes etmeden çalışmayı sürdürmek önemlidir. İyi çalışmalar!