Giriş
Toplumsal duyarlılık projeleri, belirli bir sosyal sorunu ele alarak topluma katkıda bulunmayı amaçlayan çalışmalar olarak öne çıkmaktadır. Bu projeler, toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getirerek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalığı artırma misyonunu taşır. Türkiye’de bu tür projelerin en iyi örneklerinden biri Bilkent Üniversitesi’nin ‘Toplumsal Duyarlılık Projeleri’ (TDP) kapsamındaki çalışmalardır. Bu projeler hem gönüllülük esasına dayalı hem de sosyal sorumluluk anlayışını desteklemektedir.
1. Düşler Evi Projesi (DEP)
Düşler Evi Projesi, kadın sığınma evlerinde yaşayan kadınlar ve çocuklar için hayata geçirilmiş bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu proje, kadınların ve çocukların sosyal hayatlarını güçlendirmek ve onlara hayat bağı olmak amacıyla düzenlenmiştir. Proje kapsamında, kadınlara çeşitli el işi faaliyetleri sunulurken, çocuklara da bilim deneyleri ve yaratıcı etkinlikler yapılmaktadır.
Düşler Evi Projesi, kadınların hayatlarına dokunmayı hedefleyerek, onlara sadece moral desteği sunmaz; aynı zamanda toplumsal hayata daha aktif katılımlarını teşvik eder. Yüz yüze etkinliklerin yanı sıra, çevrimiçi atölyelerle de etkinlikler gerçekleştirilmekte, böylece daha geniş kitlelere ulaşılmaktadır.
Proje, kadınların toplumsal konumlarını güçlendirmek adına atölye çalışmaları düzenlerken, çocukların zekâ ve yaratıcılıklarını geliştirmeyi de hedeflemektedir. Kadınlarla gerçekleştirilen müze gezileri ve sanatsal etkinlikler, onlara yeni perspektifler kazandırmayı amaçlarken, çocuklar için yapılan drama faaliyetleri ile onların sosyalleşmelerine katkı sağlanmaktadır.
TDP aracılığıyla yürütülen bu tür projeler, kadınların ve çocukların sosyal desteğe ihtiyaç duyduğu şu dönemlerde, toplumsal farkındalığın artmasına; toplumda empati ve destek ilişkilerinin güçlenmesine olanak tanımaktadır.
2. Gönüllü Eğitim Projesi (GEP)
Gönüllü Eğitim Projesi, Türkiye genelinde dezavantajlı okul okuyan çocuklara destek olmaya yönelik etkinlikler düzenler. Proje, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla, Ankara’nın sosyoekonomik durumu düşük olan bölgelerinde yer alıyor. GEP bünyesinde, eğitim müfredatına destek olma amacı güdülmekte ve çocuklara çeşitli sosyal etkinlikler sunulmaktadır.
Projede yer alan gönüllüler, çocuklara sadece akademik bilgileri değil, aynı zamanda sosyal becerileri de kazandırmayı hedeflemekte; onları sosyal hayata hazırlamaktadır. Eğitmenler, düzenli olarak çocuklarla bir araya gelerek, derslerde yaşadıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olurken, müfredata ek olarak eğlenceli ve öğretici etkinlikler gerçekleştirirler.
Pandemi sürecinde, proje çevrimiçi platformlara taşındı ve çocuklarla uzaktan eğitim etkinlikleri düzenlendi. Böylece hiç kimsenin eğitim hakkından mahrum kalmaması için farklı yollar denendi. ’29 Harf 1 Gülümseme’ gibi alt projelerle, Türkçe bilmeyen çocuklara Türkçe dil eğitimi sağlanmaktadır.
GEP, eğitim alanında yapılan bu gibi sosyal sorumluluk projeleriyle, çocukların akademik başarısını artırmakta ve onların gelecekte başarılı bireyler olmasına katkıda bulunmaktadır.
3. Duymazdan Gelme Projesi (DUYGEL)
Duymazdan Gelme Projesi, işitme engelli çocuklar ile iletişimi güçlendirmeyi amaçlayan bir sosyal projedir. Bu proje, işaret dilinin yaygınlaşması ve işitme engellilerin topluma entegrasyonu için çeşitli eğitim faaliyetleri ve etkinlikler düzenler. Proje, işaret dili eğitimleri vererek, işitme engelli bireylerin iletişim kurabilme yeteneklerini geliştirmeye odaklanmaktadır.
Duymazdan Gelme Projesi, sadece teorik eğitim vermekle kalmaz; aynı zamanda pratikte işaret dilini kullanarak etkinlikler düzenler ve bununla sosyal bir katılım yaratır. Gönüllü eğitmenler, çocukları eğlendirirken aynı zamanda onları eğitmekte, sosyal becerilerini de geliştirmektedir. Proje, pandemide de çevrimiçi etkinlikler aracılığıyla devam etmeyi başarmış ve işitme engelli bireylerle iletişimi sürdürmüştür.
Proje, hedef kitlesindeki bireylere sadece eğitim verirken, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratmayı da hedeflemektedir. İşitme engelli bireylerin seslerinin duyulması için yapılan bu tür projeler, toplumda empati ve destek anlayışının artmasına katkı sunmaktadır.
4. Engelsiz Dostluklar Projesi (ENDOST)
Engelsiz Dostluklar Projesi, zihinsel ve bedensel engelli bireylerin toplumla kaynaşmasını ve sosyal hayata katılımını artırmak amacıyla geliştirilmiştir. Proje, çeşitli rehabilitasyon merkezleri ile işbirliği içinde, zihinsel yetersizliği olan çocuklarla etkinlikler düzenler. Bu etkinlikler, oyunlar, atölye çalışmaları ve sosyal aktiviteler içermektedir.
ENDOST, engelli bireyler ile oluşturulan dostluk köprüleri sayesinde, toplumsal önyargıların aşılmasını ve engelli bireylerin topluma entegre edilmesini sağlamaktadır. Gerçekleştirilen her etkinlik, hem gönüllüler hem de engelli bireyler için bir öğrenim süreci olur ve bu süreçte empati, paylaşma ve dostluğun güçlenmesi sağlanır.
Pandemi döneminde bile etkinliklerine devam eden proje, gönüllülerinin yardımıyla online oyunlar ve sosyal etkinlikler düzenleyerek bireylerin moral ve motivasyonunu artırmaya çalışmıştır. ENDOST, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmayı ve toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen önemli projelerden biridir.
5. Umudun Yurttaşları Projesi (UYP)
Umudun Yurttaşları Projesi, mülteci ailelere ve çocuklara yönelik olarak hayata geçirilmiştir. Bu proje, savaş ve çatışmalardan kaçan bireylerin toplumda yaşadığı zorlukları azaltmak için çeşitli yardımlar ve etkinlikler düzenlemektedir. UYP, özellikle çocukların eğitimlerine destek olmayı, sosyal hayata adaptasyonlarını kolaylaştırmayı ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçlamaktadır.
Pandemi sırasında da projenin etkinlikleri dijital platformlara taşınmış ve çocuklar için çeşitli öğretici oyunlar, aktiviteler hazırlanmıştır. Böylece, çocuklar eğitimden kopmamış ve sosyal aktivitelerle bağlantılarını sürdürebilmiştir. Umudun Yurttaşları Projesi, yalnızca bireysel yardımlar değil, aynı zamanda mülteci sorununa dikkat çekmek için farkındalık artırıcı etkinlikler düzenleyerek toplumun genel duyarlılığını da artırmayı hedefler.
UYP sayesinde, toplumun en savunmasız kesimlerine ulaşarak onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakta, yaşam standartlarını iyileştirmeyi hedeflemektedir. Bu tür projelerin varlığı, sosyal içerik açısından büyük bir önem taşımakta ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmektedir.
Sonuç
Toplumsal duyarlılık projeleri, farklı sosyal sorunlara dikkat çekmekte ve çözüm yolları sunmaktadır. Türkiye’de birçok üniversite ve sivil toplum kuruluşu bu tür projelere destek vermekte; gönüllülerin katılımıyla toplumsal değişim sağlamayı hedeflemektedir. Bilkent Üniversitesi’nin TDP projeleri, bu anlayışın en güzel örneklerinden birini oluşturmakta ve toplumsal barışa, dayanışmaya katkıda bulunmaktadır. Her bireyin bu tür projelere katılması, toplumsal duyarlılığı artırmakta ve toplumda olumlu değişimler yaratmaktadır.
Gelecekte daha birçok sosyal sorumluluk projesinin gündeme gelmesi ve özellikle genç bireylerin bu projelere destek vermesi, toplumsal sorunların giderilmesi adına çok önemli olacaktır. Herkesin katkıda bulunabileceği bu projelerde, toplumsal farkındalık bir adım daha ileri taşınacak ve geleceğin daha aydınlık bir toplum yapısıyla şekillenmesine katkı sunulacaktır.